Aşkın Gözyaşları- Sinan Yağmur


Aşkın Gözyaşları Mevlana ve Şems'i, onların arasındaki bağı anlatan en iyi kitaplardan birisidir. Sinan Yağmur tarafından kaleme alınan bu eserin birçok kaynak araştırılarak ve emek verilerek ortaya çıkarılmış olduğunu görüyoruz. Anlaşılır bir dille kaleme alınan eseri okurken iki hak aşığı insanın yaşadığı zorluklara ve çektikleri acılara bire bir şahit olacaksınız. Başlarda onların arasındaki bağı Mevlana'nın ailesi bile tam olarak anlayamamış olsa da zamanla onların ilahi aşka ulaşma istekleri anlaşılmaya başlanmıştır. Tebrizli Şems farklı kişiliği, Mevlana'ya olan sevgi ve bağlılığı ile onun hayatında önemli bir yer etmiştir. Mevlana ve Şems'in karşılaşmaları, sonrasında gelişen olaylar oldukça dikkat çekicidir. Haksızlığa karşı asla boyun eğmeyen Şems Mevlana'ya o kadar bağlıdır ki zamanı geldiğinde onun için başını feda edecektir. Bu iki yarım kalmış ruh birbiri ile karşılaştığında, ilahi aşk yolunda bir bütün olmanın sırrına ermişlerdir. 
Şimdi kitabın konusunu merak edenler için Aşkın Gözyaşları kitap yorumu geliyor. Kitabın başlangıcında Şems'in hayatından kesitler yer alıyor. Tebriz'de doğan ve asıl adı Muhammed olan Şems küçük yaşta medreseye gidip, hafızlık eğitimi almaya başlar. Muhammed bir gün namazdan sonra Kur'an okurken uykuya dalar ve rüya sonucunda Kur'an-ı açıp Şems suresi ile karılaşır. O andan itibaren kendisine Şems diye hitap edilmesini ister ve hayatı boyunca bu ismi taşır. Farklı bir çocukluk dönemi geçiren Şems gençlik çağına geldiğinde bir arayışa giriyor. Şehir şehir gezip aradığını bulmayı amaçlıyor. En sonunda onun bu arayışı Konya'da Mevlana ile karşılaşınca son buluyor. Şems Mevlana'ya sorular soruyor ve onu bir takım sınavlara tabi tutuyor ve Mevlana bunların hepsinden başarı ile çıkıyor. 
Mevlana'nın tüm vaktini Şems ile geçirmesi, ikilinin günlerce bir odaya kapanıp orada kalmaları halkın hiç hoşuna gitmez. Günlerini sürekli namaz ve oruç ile geçiren bu ikilinin davranışları halk arasında asılsız söylentilere neden olur. Halk Şems'in Mevlana'yı kendilerinden uzaklaştırdığını düşündüğü için Şems bir gün hiç haber vermeden Konya'dan ayrılır. Şems'in ortadan kaybolması ile Mevlana tam anlamıyla yıkılır ve en sonunda üzüntüsünden yataklara düşer. Mevlana'nın bu halini gören ailesi ve halk Şems'in tekrar geri gelmesini isterler. Sonunda Mevlana bir mektup yazar, bu mektupta Şems'e biraz sitem eder ve hasretini dile getirir. Şems Mevlana'nın mektubu üzerine dayanamaz ve Konya'ya geri dönmeye karar verir. Onun bu dönüşü canına mal olacaktır ama o Mevlana için çoktan ölümü göze almıştır. 
Şems'in geri gelmesi ile Mevlana tekrar eski haline döner. İkili yine beraber namaz kılıp, oruç tutar ve ibadetlerine devam ederler. Onların arasındaki bu yakınlık ve Şems'in asi tavırları sahte şeyhleri rahatsız eder. Sürekli halkı bu ikiliye karşı kışkırtırlar. Sonrasında Şems ile Mevlana'nın kızı Kimya evlenirler. Mevlana'nın kızını Şems ile evlendirmekteki amacı onu Konya'ya bağlamaktır. Bir süre sonra Kimya Hatun ölür ve ardından Şems'e gelen bir not Mevlana ile olan dünyevi yolculuklarını sonlandırır. Şems öldürüleceğini bile bile çağrıldığı yere gider ve son isteği Mevlana ile vedalaşmaktır. Şems'in ölüme gittiğini anlayan Mevlana onu ikna etmek için çok çabalar fakat Şems onun için zamanı geldiğinde başını vereceğini söylediğini ve zamanın artık geldiğini söyler. Şems bile bile ölüme gider ve onu katledip cesedini bir kuyuya atarlar. Ertesi gün Mevlana'nın eline Şems'in mendili ulaşır ve içinden çıkan not ile Mevlana kendinden geçer. 
Aşkın Gözyaşları kitap özeti burada son bulurken Mevlana ve Şems'in ilahi aşkta buluşmak adına girdikleri mücadeleyi ve bu uğurda çektiklerini öğrenmek isterseniz bu kitabı mutlaka okumanızı öneriyorum. 

Yorumlar