Mavi Gözyaşı Ahmed Günbay Yıldız tarafından kaleme alınan bir eser. Yazar hayatın gerçeklerini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermiş. Okuduğunuzda kendinizden birşeyler bulacağınız, kimi yerinde kızacağınız, kimi yerinde hüzünleneceğiniz ve en sonunda belki de kendinizle yüzleşmek zorunda kalacağınız bir kitap. Mavi Gözyaşı bir babanın evlatları ile ilişkisini ele alarak, toplumda azalan manevi değerlere dikkat çekiyor. Yazarın şiirsel bir dille anlattığı bu hikaye sadece bir baba ve çocuklarının değil aslında hepimizin hikayesi.
Ahmed Günbay Yıldız şair yönünü bu kitapta gözler önüne seriyor. Kitabın başlangıcında yazmış olduğu mısralar aslında konuyu özetlemeye yetiyor. " Eğri çizgileri düzeltemedim, Dediğim yollardan yürütemedim, Hayasız ellerin pörsümüş gülü, Ah seni gönlümce büyütemedim. " Buradan sonrasında da yazar şiirsel bir anlatımla konuya giriş yapıyor. Vali olan Arif Bey 4 çocuk babasıdır. 3 erkek, 1 de kız çocuğu vardır. İki büyük çocuğunu evlendirmiş geriye Serdar ve Erkam kalmıştır. Serdar liseden sonra okula devam etmemiş, Erkam ise üniversitede okuyordur. Serdar bu ailedeki asi ve uyumsuz birey olarak kitabın başında evden ayrılıyor ve kısa süre sonrada karıştığı karanlık işler nedeni ile öldürülüyor. Serdar evden ayrıldıktan sonra zaten rahatsız olan anne bu acıya dayanamayıp vefat ediyor. Peş peşe hem eşini hem de evladını kaybeden Arif Bey'in hayatı bu noktadan sonra değişiyor. Evde küçük oğlu Erkam ile baş başa kalmışlardır.
Kitabın buradan sonrasında Arif Bey'in kendi içindeki hesaplaşmaya tanıklık ediyoruz. Sonrasında Erkam'ın okul yaşantısı, askerliği ve bir oldu bittiye gelen evliliği derken Arif Bey hayatta yapayalnız kalıyor. 3 tane çocuğu ve torunları olan bir adam nasıl hayatta yapayalnız kalır? diye düşünenler olabilir. Kızı el evinde olduğunu öne sürerek babasına bakamayacağını söylüyor. Büyük oğlunun evinde de hoş karşılanmayan yaşı adam, küçük oğlunun evinden de kovulmamak için gidip bir huzur evine yerleşiyor. Bu sırada bir gazetede Mavi Gözyaşı ismi ile köşe yazarlığı yapmaktadır. Huzur evinin sakinleri onun adını Mansur olarak bilmektedir. Yaşlı adam tam izini kaybettirdiğini düşünürken torunu onu huzur evinde bulur. Tabi ki o çocuklarının karşısına çıkmak istemez, kalbi buruktur. Bu arada Erkam'ın evliliğinin üzerinde kara bulutlar dolanmaktadır. Nihayet kötü bir olay sonucu evliliği biter ve küçük kızı ile hayata sıfırdan başlamaya karar verir.
Mavi Gözyaşı kitap özeti tam bir hayat dersi niteliğinde. Ne yazık ki aile bireylerinin haberi olmadan Arif Bey kalp krizi geçirir ve hayata gözlerini yumar. Vasiyeti üzerine çocuklarına haber verilmeden eşinin yanına defnedilir. Erkam ise üniversitede iken kendisine aşık olan Bahar'la evlenmek ister fakat Bahar yaşadığı hayal kırıklıkları sonucu bu evlilik teklifini reddeder. Fakat bitişteki belirsizlik bende daha sonra bu fikrin değişeceğine ve Erkam ile Bahar'ın evleneceğine dair kanaat uyandırdı. Sonuçta tüm hayatını evlatlarına adamış bir baba onlara dargın olarak ölüyor ve geride kalanlar yaşantılarına pişmanlık duyarak devam ediyorlar.
Mavi Gözyaşı kitap yorumu burada sona ererken bu kitabın hayata dair bir ders almak adına okunması gerektiğini düşünüyorum. Bazı yerlerde biraz fazla detaya inilmiş olsa bile Mavi Gözyaşı genel anlamda zevk alarak okunacak bir kitap. Bir başka kitap yorumunda buluşmak ümidi ile...
Yorumlar
Yorum Gönder