Piruze- Şam'da Bir Türk Gelin usta bir kalem olan Sinan Akyüz'ün imzasını taşıyor. Kitaplarının çoğunda kadın erkek ilişkileri ve evlilik konusuna değinen yazarın bu kitabında da aynı durum söz konusu. Bir genç kızın aşık olup, sevdiği adamla evlenmesi, onun uğruna yabancı bir ülkede kalması ve sonradan yaşadıklarının anlatıldığı bir kitap. Evlenip yaşam boyu sevdiği adamla mutlu bir hayat süreceğini düşünen Piruze ihanete uğrayıp yaşadığı hayal kırıklığı sonucu eşinden ayrılmak ister. Yabancı bir ülkeden Türkiye'ye çocukları ile birlikte kaçmak için hava alanında beklerken hiç ummadığı bir şey olur ve kocası ansızın karşısına çıkar. Buradan sonrasında Sinan Akyüz olanları öyle bir anlatıyor ki, okumuyor sanki o anları Piruze ile birlikte yaşıyorsunuz. Hava alanında neler olduğu ve sonrasında genç kadının yaşadıklarının ise tam bir dram olduğunu söyleyebilirim.
Piruze- Şam'da Bir Türk Gelin kitap özeti aşk ile başlayan bir evliliğin hüsranla sonuçlanması ve bunun sonucunda bir annenin evlatlarından ayrı kalmasını konu alıyor. Babasının işi nedeni ile bir süre Şam'da yaşamak zorunda kalan Piruze başlarda bu ülkeyi pek sevmese de zamanla alışmaya başlar. Hele burada tanıştığı Wassim isimli genç ile yakınlaşmaya başlayınca onun için Şam güzel bir yer haline gelir. Wassim romantik tavırları ve yazdığı şiirlerle kısa sürede Piruze'nin gölünü kazanmayı başarır. İki genç evlenmek istemekte fakat genç kızın ailesi buna karşı çıkmaktadır. Sonunda Piruze'nin babasının tayini başka bir yere çıkar fakat genç kız Şam'da kalıp sevdiği adamla evlenmeyi tercih eder. Bu tercihi onun için acı dolu yaşamının başlangıcı olur.
İlk zamanlar her şey çok güzeldir. Piruze kendisini seven bir eşle birlikte mutlu bir yaşam sürmektedir. Çok geçmeden ilk çocukları dünyaya gelir ve ardından bir çocukları daha olur. Buraya kadar her şey yolundadır fakat kayın pederinin ölümü ile yaşantıları değişmeye başlar. Wassim babası ölünce yalnız kalan annesinin evine taşınmak ister. Daha doğrusu annesi genç adama bu konuda ısrar eder. Wassim annesine karşı gelmez ve Piruze istemediği halde annesinin evine taşınırlar. Buradaki yaşantı Piruze için oldukça zordur, kaynanası ona kötü davranmaktadır. Kocası ise artık doğru düzgün eve gelmemekte ve evde olduğu zamanlarda da Piruze ile ilgilenmemektedir. Genç kadının kocası evden çıkmasına izin vermez ve onu zaman zaman döver. Piruze evlatları için tüm bu zorluklara katlanmaya çalışır. Ta ki bir gün Wassim'in kendisini aldattığını öğrenene kadar. İşte bu bardağı taşıran son nokta olmuştur. Bir gün yediği bir dayak sonrasında evden ayrılır ve oradaki bir aile dostları olan Sevim Hanım'ın evine sığınır. Yaşlı kadın Piruze'yi bir süre misafir eder. Bu süre içinde kendini toparlamaya çalışan genç kadın çocuklarını da alarak Şam'dan ayrılmaya karar verir. Fakat bu o kadar da kolay değildir çünkü ülkeden ayrılabilmesi için kocasının izni olması gerekmektedir. Bu noktada Piruze'nin aklına oradaki tanınmış bir aileye mensup olan arkadaşı Mira gelir. Durumu Mira'ya anlatır ve ondan yardım ister. Nihayet tüm hazırlıklar tamamlanmış Piruze çocukları ile birlikte hava alanında beklemektedir. Tam bu sırada Wassim'i karşısında görünce şok olur ve o korku ile çocuklarını orada bırakarak kaçar. Bu kaçışın sonunun çocuklarından ayrı kalmasına neden olacağını düşünemeden hareket eder. O sırada tek kurtuşu kaçmaktır. Bir gün çocuklarını alabileceğini düşünerek, kaçak yollarla Türkiye'ye gelir.
Piruze ilk iş olarak İstanbul'a arkadaşı Oya'nın yanına gelir. Oya onu bir iş buluncaya kadar evinde misafir eder. Piruze kendine bir avukat bulur ve hemen boşanma işlemlerine başlar. Uzunca süren mücadele sonucunda kocasından boşanır fakat çocuklarını alamaz. Aradan uzun yıllar geçer, Piruze çocuklarını hiç bir zaman unutmaz fakat onlarla görüşmesine de izin verilmez. Bu konudaki tüm girişimleri hüsranla sonuçlanmıştır. Aradan 21 yılı yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen Piruze'nin yüreğindeki evlat hasreti bir türlü dinmez. Bir gün çalıştığı dükkana gelen bir kız onun hayatının dönüm noktası olacaktır. Kızın Arapça konuşması Piruze'nin dikkatini çeker. Genç kıza alış verişi sırasında yardımcı olur ve sonrasında onu çay içmeye davet eder. Kızla yaptığı sohbet sırasında onun Lübnan'lı olduğunu ve Amer isminde Şam'da oturan bir erkek arkadaşı bulunduğunu öğrenir. Piruze genç kıza sorduğu sorular sonucunda bahsettiği kişinin uzun yıllar önce hava alanında ardında bıraktığı oğlu olduğunu öğrenir. Piruze oğlunun vereceği tepkiden biraz çekinse de onunla iletişime geçer. Oğlu biraz kırgın gibi görünse de aslında ondan nefret etmemektedir. Yıllar sonra anne ve oğulları nihayet kavuşmuşlar ve hasret dolu günler artık geride kalmıştır.
Piruze- Şam'da Bir Türk Gelin kitap yorumu burada son bulurken bu duygu yüklü kitabın devamınını merak edenlerin " Piruze ve Oğulları " adlı diğer kitabı da okumalarını öneriyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder