Piruze ve Oğulları- Sinan Akyüz



Piruze ve oğulları, Sinan Akyüz'ün yazmış olduğu ve Piruze- Şam'da Bir Türk Gelin kitabının devamıdır. İlk kitabı okuyanlar bilirler, Piruze genç yaşta Şam'da Wassim isminde bir gence aşık olur ve hayatını onunla birleştirir. İlk yıllar mutlu ve huzurlu bir evlilik hayatı sürerlerken genç kadın ihmal edilmeye ve eşinden şiddet görmeye başlar. 3 çocuğu için tüm bu eziyetlere dayanmaya çalışırken kocasının ona ihanet etmesi bardağı taşıran son damla olur. Oğullarını da alarak Türkiye'ye kaçmak ister fakat hava alanında kocası tarafından yakalanınca oğullarını bırakıp kaçmak zorunda kalır. Hep içinde oğullarını geri alma umudunu canlı tutmaktadır. Bu kitapta Piruze'nin küçükken bırakmak zorunda kaldığı oğullarına kavuşmak için verdiği mücadele anlatılıyor. Bir annenin evlatlarına kavuşmak için çırpınışları ve yıllar sonra oğullarıyla görüşme şansı bulması. 21 yılı aşkın bir süre sonra anneleri ile karşılaşan oğulların tepkisi ne olacak? Onların tek hatırladığı kendilerini hava alanında bırakan bir anne ve babalarının onlara annelerine hakkında anlattıklarıdır. 

Piruze ve Oğulları kitap özeti bir anne ve oğullarının dramını ve yıllar sonra gerçekleşen kavuşmayı konu alıyor. Piruze oğullarını geride bırakıp Türkiye'ye geldikten sonra ilk iş eşi Wassim'den boşanmıştır. Fakat oğullarını alamamış bu da yetmezmiş gibi bir daha onları görememiştir. Yıllarca tek arzusu oğullarına kavuşmak ve onları iyi imkanlarda yetiştirmek olmuştur. Piruze oğullarını görmek için ilk Şam'a gittiğinde eski eşi onu ceza evine attırmıştır. Bu hüsran onu yıldırmamış ve 1 yıl sonra tekrar Şam'a gitmiştir. Bu sefer de Wassim'in erkek kardeşi onu öldüresiye döver. Şam'a gittiği her defasında eli boş dönen Piruze maddi anlamda sıkıntı yaşamamaktadır. Tek isteği oğullarına kavuşup onlara yıllar sonra da olsa annelik yapabilmek ve maddi anlamda tüm imkanlarını onlar için kullanmaktır. 

Wassim Piruze'nin kendisini terk etmesini asla kabullenememiş ve bu yüzden onun çocuklarını görmesine kesinlikle izin vermemiştir. Çocuklara annelerinin başka bir adamla kaçtığı yalanını söyleyerek onlara annelerinden bahsetmelerini dahi yasaklamıştır. Biten evliliğinin ardından hayatını 3 oğluna adayan Wassim kendini dine vermiştir. Bu manevi değişim bile onun Piruze ile oğulları arasında durmasına engel olamamıştır. Ta ki 21 yıl sonra bir tesadüf eseri büyük oğlu Amer'in kız arkadaşının Türkiye'de Piruze ile karşılaşmasına kadar. Kızın Arapça konuşması Piruze'nin dikkatini çekmiş ve kız alış verişini tamamladıktan sonra onunla biraz sohbet etmek istemiştir. Bu sohbet sonucunda Piruze oğlu Amer'in kız arkadaşıyla tanıştığını anlar. Kıza tüm olan biteni anlatır. Bu kız çok iyi kalplidir ve Amer'i de çok sevmektedir. Bu nedenle anne oğulu bir araya getirmeyi düşünür. 

Nihayet uzun yıllar sonra Piruze büyük oğlu, ilk göz ağrısı Amer ile görüşür. Bu görüşme oldukça duygusal geçmiştir. Amer o sıralar çok küçük olduğu için o günlerden aklında kalan tek kare, annesinin hava alanında onları bırakıp gitmesidir. Babası onlara annelerinin başka bir adamla kaçtığını söylemiştir. Piruze tüm bunları duyduğunda dünyası başına yıkılır. Oğluna samimi bir şekilde onları bırakmaya mecbur kaldığını fakat defalarca Şam'a gelmesine rağmen onları göremediğini anlatır. Amer artık genç bir adam olduğu için annesine karşı anlayışlı davranır ve babasından gerçekleri öğrenmek için Şam'a gider. Babası ile konuşur fakat adam onların anneleri ile görüşmelerine kesinlikle karşı çıkmaktadır. Amer diğer kardeşlerine anneleri ile görüştüğünü anlatır. En küçüklerini bu konuda ikna etmesi pek zor olmaz fakat ortanca oğlan babasına çok düşkün olduğundan annesi ile görüşmek istemez.

Bu arada Piruze oğullarına kavuşmak için tatlı bir heyecan içindedir. Maddi durumu iyi olduğu için büyük oğluna bir araba alır. Diğer oğullarına da onlarla görüşmek için bilgisayar alır. Wassim oğullarının anneleri ile kaynaşmaya başladıklarını ve onları kaybetmek üzere olduğu fark eder ama yine de onları etkilemek için uğraşır. Yıllarca anne hasreti ile yokluk içinde büyüyen çocuklardan ikisi anneleri ile iletişim kurmakta olduğu halde babasına düşkün olan bu konuda ayak diremektedir. En sonunda Wassim ölür ve cebinden Piruze'nin resmi çıkar. Oğlunun ölümüne üzülen Wassim'in annesi Piruze ile görüşmek ister. Ona oğlunu affetmesini aslında tüm bu olanların kendi suçu olduğunu anlatır ve Wassim öldükten sonra cebinden onun resminin çıktığını söyler. Çektiği onca acıya rağmen Piruze çocuklarının babası ve bir zamanlar aşık oluğu adamı affeder. Artık acı günler geride kalmış, uzun yıllar sonra da olsa Piruze ve oğulları kavuşmuşlardır. 

Piruze ve oğulları kitap yorumu burada son bulurken bu kitabı okumayı düşünenlere önce yazarın, Piruze-Şam'da Bir Türk Gelin kitabını okumalarını tavsiye ediyorum. Olayların başlangıcını ilk kitaptan öğrendikten sonra Piruze ve Oğulları kitabını daha iyi anlayabilirsiniz. Bir annenin evlat hasretini gözler önüne seren bu kitabı okurken duygulanmamak elde değil. Sinan Akyüz kalemini her zamanki gibi ustaca kullandığı için kitabı okurken sanki Piruze ile birlikte o mücadelenin içinde yer alıyor gibi hissediyorsunuz. Her iki kitabı da henüz okumadıysanız ilk fırsatta okumanızı öneriyorum. 

Yorumlar