Uğultulu Tepeler- Emily Bronte


Uğultulu Tepeler İngiliz Edebiyatı klasiklerinden birisi olarak tüm dünyaca bilinen bir eserdir. Yazarın ilk ve tek romanı olmasının yanı sıra başarılı kurgusu ile günümüzde hala dikkat çeken eserler arasında bulunmaktadır. Kitabın konusu aşk, nefret ve intikam olarak özetlenebilir fakat bu öyle bildiğimiz bir aşk ve nefret öyküsü değil. Çocukluktan gençliğe ve gençlikten son nefese kadar uzanan ve birçok kişinin hayatının akışını değiştiren bir duygu. Bazı yerlerde bir aşık, bazı yerlerde nefretle dolu acımasız bir adam görüyoruz. Sanırım benim gibi bir çocuğun masumiyetini kötülüğe dönüştüren duyguları da gören bir çok okuyucu olacaktır. 

Emily Bronte evinden çıkmayan ve dış dünyayı tam anlamıyla bilmeyen bir genç kız olarak, hayal dünyasını geliştirerek harika bir kurgu oluşturmuş. Kitabın ana karakterleri Heathcliff ve Catherine'dir. Catherine'in babası ve Uğultulu Tepeler'in sahibi olan Bay Earnshaw'ın bir gün eve 6 yaşında bir çingene oğlan çocuğu getirmesi ile başlar her şey. Kimse bay Earnshaw'ın bu çirkin çocuğu neden eve getirdiğine bir anlam veremez. Evin oğlu Hindley bu çocuğu en baştan beri sevmezken Küçük kız kardeşi Catherine kısa sürede çocukla çok iyi arkadaş olur. Evin beyinin ölmesi ile Heathcliff'in hayatı değişir. Onu hiç sevmeyen Hindley çocuğa uşak muamelesi yapmaya başlar ve onun eğitimine engel olarak sürekli hor görür. Onun bu düşmanca tavrı iki çocuğun yakınlığını ilerleyen zamanlarda büyük bir sevgiye dönüştürür. Heathcliff ve Catherine her fırsatta bir araya gelirler. Sonunda beklenen olur ve Catherine'e olan aşkının imkansız olduğunu düşünen Heathcliff evden kaçar. 

Buradan sonrasında zengin ve güzel kız kendisi gibi zengin bir ailenin oğlu olan Edgar Linton ile evlenir. Yıllar sonra gittiği gibi aniden ortaya çıkan Heathcliff'in artık tek bir amacı vardır; intikam... Catherine hayatta olduğu sürece onun bu intikam hissini biraz dizginlese de onun ölümü ile geride kalan insanların kabusu başlar. Heathclif'in intikam okunu çevirdiği ilk kişi Edgar Linton olur. Önce onun kız kardeşi Isabella ile evlenir. Zorla olan bu evlilik genç kız için tam bir işkence olur. Bu evlilikten bir erkek çocuk dünyaya gelir. Ne yazık ki bu çocuk babası Heathcliff gibi değil tam tersine güçsüz ve sağlıksız bir çocuktur. Oğlunun fazla yaşamayacağını anlayan Heathcliff onu da intikam aracı olarak kullanır ve Catherine ile Edgar Linton'ın kızı ile zorla evlenmesini sağlar. Bunu yapmaktaki amacı hem Edgar'dan hem de doğumu ile sevdiği kadının ölümüne sebep olduğunu düşündüğü genç kızdan intikam almaktır. 

Hindley zamanında aşağıladığı Heathcliff'in intikamından nasibini alan isimlerden birisi. 6 yaşındayken babasının eve getirdiği ve kendisinin uşak muamelesi yaptığı çocuk yıllar sonra tekrar hayatlarına giriyor ve kendisine yaşatılanların aynısını Hindley'in oğluna yaşatıyor. Uğultulu Tepeler kitap özeti sonuna yaklaşırken, Heathcliff'in ölümünün anlatıldığı bölümüne geldiğimizde gözlerimizin önünde öyle bir sahne canlanıyor ki adeta o anın canlı şahitleri oluyoruz. Tüm bu olaylar o zamanlar evin hizmetkarlarından olan ve Heathcliff, Hindley ve Catherine'i yakından tanıyan bir isim olan Nelly isimli kadının ağzından aktarılıyor. Son ana kadar heyecanın dorukta olduğu Uğultulu Tepeler okunması gereken bir eser. Bu kitap filme uyarlanmış olsa da kitabını bire bir okumak ayrı bir zevk verecektir. 

Uğultulu Tepeler kitap yorumu burada son bulurken bir başka kitapta buluşmak dileği ile yazımı noktalıyorum.


Yorumlar